Geçmiş Yabancı Bir Gezegendir ismini Mark Fisher’ın bir makalesinden alıyor. Filmde sanatçı, kişisel tarihi ile kapitalizm ve ilerlemecilik ideali üzerinden yazılan makro tarih arasındaki kopukluğu irdeler. Film sanatçının çocukluğuna dair bir anı ile Elon Musk’ın Starlink projesi arasındaki imgesel bir benzerlikten yola çıkarak, bilgisayar oyunu gerçekliği ile günlük yaşamdan görüntülerin harmanlandığı bir anlatı kurar. 8 aylık bir süreç içinde ortaya çıkan kişisel araştırmalar, yaşantılar ve tanışılan yeni insanlar bu anlatıya dahil edilir. Uydu kazaları, popüler kültürdeki uzaylı anlatısı, teknokrasi ve sermaye ilişkisi, kıyamet teorileri, geçici olma olgusu ve bu geçicilik üzerinden kurulan ortaklıklar gibi konular tartışılarak belgesel ve kurgu, gerçeklik ve simülasyon arasında gezinen, çizgisel olmayan bir anlatı oluşturulur. Geçmiş Yabancı Bir Gezegendir transhümanist idealin fetişleştirdiği ölümsüzlük ve kalıcılık saplantısını tuhaf ve kişisel olmaktan kaçınmayan, itiraflara, tesadüflere ve yeni kurulan komşuluklara dayalı bir dil üzerinden eleştiriye açar. Bunu yaparken de izleyiciye serbest çağrışımlara açık bir düşünce egzersizi, konudan konuya atlayan bir görsel yolculuk sunar.